GENETİK: DNA ve RNA
(9. Bölüm: 4 Konu)
İÇİNDEKİLER
1- RNA: Rna’dan İlk Hücreye ve Günümüze Yolculuk
2- DNA: Deoksiribo Nükleik Asit
3- DNA’nın Yapısı: Bütün Canlılar DNA’dır
4- DNA’nın Değişmesiyle Yeni Bir Canlı Türünün Oluşması
Kaynakça
[one-third-first]
SİTE DİZİNİNDEKİ 97. KONU
RNA: RNA’DAN İLK HÜCREYE VE GÜNÜMÜZE YOLCULUK
Ateşler içinde kaynayan kazan olan dünyanın dış kabuğu soğuyunca, 4,4/4,3 milyar yıllık zirkon kristalleri dünyanın en yaşlı maddesi olarak oluşur. En yaşlı kayalar ise 4 milyar yıllıktır. İlk canlılar -bakteriler- 3,5/3 milyar yıl önce oluştu. Sonra canlı türleri patladı… Canlılar kalıtsal bilgileri -yani yaşamı- DNA ve RNA molekülleri ile sağlarlar.[1] Bu molekülleri iplik gibi düşünün; elimde bir tombala var, torbanın içinde 4 farklı harf var, çektim, birisi geldi onu ipe astım, çektiğimi tekrar torbaya attım karıştırdım sonra yine çektim herhangi biri geldi onuda ipe astım… Sırayla bu şekilde ipe dizdim. İşte size gen…[2] Bu harfler -periyodik cetveldeki karbon, hidrojen, oksijen gibi- elementlerin yani atomların birleşmesiyle oluşur: bk. Görsel A. Genler protein yaparlar, proteinlerden de canlı oluşur. Bu tüm canlılığın “temel” mekanizmasıdır. Dünyanın ilk zaman koşulları sağlanarak, laboratuarda; DNA’nın, RNA’nın ve Proteinlerin yapıtaşları oluşturulmuştur. Sonuç olarak “yaşamın temeli” olan bunların varlığı ilk zamanlarda dünyada mevcuttur. Yapılan deneylerde RNA kendi kendini kopyalamıştır, bu kopyalamada da değişimlere uğramıştır. Sonra sırasıyla RNA’dan DNA ve Protein sentezi oluşarak, zamanla da bu moleküller zarlar içinde toplanarak ilk canlılar oluşmuştur.[1]
Burada anlattığım hikaye cansızdan canlı oluşumudur. Yani elementlerin birleşerek Rna’yı oluşturması ve sonrasında hücrenin -kabın- oluşmasıdır. Bu ilk hücre Mars’da oluşmuş da olabilir ve oradan kopan meteorların Dünya’ya çarpması sonucu Dünya’da yaşam başlamış da olabilir. Dünya’da RNA, DNA ve ilk hücrenin oluşabileceği en ideal yer, okyanus tabanlarından çıkan sıcak gazların etrafı gibi gözükmektedir.[3]
___________________
[1] Bruce Alberts, Francisco J. Ayala vd., “Bilim ve Yaratılışçılık: Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin Görüşü”, Çevirenler: Şevket Ruacan, Ümit Sayın, Aykut Kence vd., A.B.D. Ulusal Bilimler Akademisi, Bilim ve Yaratılışçılık Yürütme Komitesi, TÜBA: Türkiye Bilimler Akademisi Yayıncılık, 1999, s. 5, 6. (Ayrıca bu kitapçığı Türkçe’ye çevirenin ön sözünde şu ifade geçmektedir: “…kitapçık, evrimin bilim dünyası tarafından reddedilmiş bir kuram olduğunu iddia eden kesimlere verilmiş kesin bir yanıttır.”)
[2] Yazardan bir örnektir.
[3] Detaylar için bu sitedeki yazıma bk.

SİTE DİZİNİNDEKİ 98. KONU
DNA: DEOKSİRİBO NÜKLEİK ASİT
Bir anne gebe kaldığında sadece 1 hücre oluşur. Bu hücrenin çekirdeğinde adeta bir zincirden oluşmuş 1 DNA molekülü bulunur. Zinciri oluşturan A, T, G ve C molekülleridir, bunlara nükleotit denilir. Bu küçük moleküller de hep aynı elementlerin birleşiminden oluşur. Nükleotitler tüm insan, hayvan ve bitkilerde aynıdır. Bunların farklı dizilimleri ile farklı canlılar oluşmuştur. Siz ile kardeşiniz arasında dizilim farkı az, siz ile karpuz arasında dizilim farkı biraz daha [/one-third-first][one-third]fazladır. Ama siz ile karpuzun temel yapısı aynıdır.[4] Örneğin insan ile şempanze arasındaki gen dizilimi %98,4 aynıdır.[5] Başlangıçta sizi oluşturacak olan tek hücre, DNA’nın kopyalanması ile ikiye bölünür. Sonra 4’e, 8’e, 16’ya derken bölünme trilyonlarcayı bulur. İlk hücredeki DNA; vücudunuz nasıl olacak, kişiliğiniz nasıl olacak, hayatta neler yapacaksınız gibi sizi siz yapacak bütün bilgileri içerir, kopyalanma ile bu bilgi değişmez olduğu gibi kalır.
İnsanda 1 katrilyon hücre vardır. Her hücrede DNA vardır. Bir hücredeki 1 DNA molekülündeki dizilim; 46 ciltlik kitap yazısına denk gelir, yani 46 kitaptan oluşan 46 ciltlik ansiklopedi kitaplarına benzer. Her bir cilde Kromozom adı verilir. Her bir ciltteki sayfalara da Gen adı verilir. Bırakın gen sayımızı hesaplamayı, DNA sayısını hesaplamaya kalksak bile akıl almaz bir sayıya ulaşırız. Protein vücudumuzun çoğunu oluşturur. DNA verdiği kodlarla amino asit üretir. Amino asitler dizilerek proteini meydana getirir. Yani DNA protein üretim merkezidir. Protein vücuttaki kimyasal süreçleri yönetir. DNA hiçbir zaman yaşlanmaz. DNA ya da Genler ölümsüzdür. Nesilden nesile aktarılır. Ciltlerin sayfalarındaki kelimelere baktığımızda, dünyada yaşamış gelmiş geçmiş tüm canlıların isimlerini okuyabiliriz, yani izlerini görebiliriz. Empati kurarak bir köpek gibi düşünebilmenizin sebebi budur!.. Bizler DNA’yı koruyan bir kalkan gibiyiz ya da onu koruyan bir makine gibiyiz. DNA bizim için yaşamıyor, biz DNA için yaşıyoruz!..[4]
___________________
[4] Richard Dawkins, “Gen Bencildir”, (Kitap özeti), Çevirmen: Asuman Ü. Müftüoğlu, TÜBİTAK Yayıncılık, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları 19, 1. Baskı, Ankara, Mayıs 1995, <http://www.ozetkitap.com/kitaplar/gen_bencildir.pdf> ET: Haziran 2018, s. 1-17. (Bu özetin daha genişi için bk. <http://web.itu.edu.tr/kcankocak/docs/ek_okumalar/Dawkins_Gen_Bencildir-1-81.pdf> ET: Haziran 2018)
[5] Detaylar için bu sitedeki yazıma bk.

SİTE DİZİNİNDEKİ 99. KONU
DNA’NIN YAPISI: BÜTÜN CANLILAR DNA’DIR
İnsanların genlerinin %99,9’u aynıdır. Her hücremizde bir çekirdek ve bunun içinde de kromozomlar bulunur. Bizi oluşturan ve yaşatan bu kromozomların 23’ü anneden 23’ü babadan gelir. Kromozomlar uzun DNA iplikçiklerinden oluşur. Yine her hücremizde 2 metre civarı DNA sıkışık olarak bulunur. Her bir DNA parçası 3 milyar grup kadar şifre içerir. “DNA canlı bir yapı değildir cansızdır!..” DNA bütün canlıların yapıtaşıdır. H, O ve N elementlerinin farklı dizilmesiyle 4 tane grup oluşur. Bu grupların üst üste farklı dizilmeleriyle de DNA oluşur. DNA’dan gelen bilgi, bağlarla RNA’ya ulaşır. RNA da bu bilgilerle H, O, N, C vb. elementlerden oluşan aminoasitleri uc uca ekleyerek proteinleri oluşturur. Her hücrede 100 milyon protein vardır. Proteinler de vücudumuzu meydana getirir. Kısacası DNA bütün genetiğimizi ve vücudumuzu oluşturur.
H, O, N ve C elementleri dünyadaki tüm canlıların bedenlerinin neredeyse tamamını oluşturur. C burada bağlayıcı özellik gösterir. Dünyadaki canlıların farklı olmasının sebebi DNA’daki H, O ve N’un farklı diziliminden başka birşey değildir. Bütün canlıların genetik yapısı aynıdır. Atomlar birleşerek elementlere, elementler birleşerek canlıları oluşturur.[6] Günümüz insanla bir köpeğin genetik diziliminin ∼%88’i, ev faresiyle ∼%77’si, tavukla ∼%62’si, muzla ∼%60’ı, pirinçle ∼%53’ü[7], patatesle ∼%50’si[8], algle ∼%30’u, mantarla ∼%20’si ve plazmodyumla ∼%3’ü tamamen aynıdır!..[7]
[/one-third][one-third]
___________________
[6] Bill Bryson, “Hemen Her Şeyin Kısa Tarihi”, (Kitap özeti), Çevirmen: Handan Balkara, Boyner Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul 2004, <https://tr.scribd.com/document/342301796/Hemen-herşeyin-kısa-tarihi-bill-bryson-pdf> ET: Haziran 2018, s. 31-34 ve Muhsin Konuk, R. Liman, “Amino Asitler”, <http://docplayer.biz.tr/4103074-Amino-asitler-amino-asitlerin-genel-yapisi.html> ET: Haziran 2018.
[7] Çağrı Mert Bakırcı, “İnsan ile Diğer Canlıların Genom Kıyaslaması ve Benzerlik Miktarları”, Evrim Ağacı, 25 Mayıs 2018, <https://evrimagaci.org/insan-ile-diger-canlilarin-genom-kiyaslamasi-ve-benzerlik-miktarlari-32> ET: 10 Haziran 2018.
[8] Bunu Caner Taslaman TV’de söylemiştir, programın ismi-tarihi eklenecek, çok aramama rağmen bulamadım. (Ayrıca şunu belirtmeliyim ki insanın gen/DNA dizilimleri bitkilere daha az hayvanlara daha çok benzer ya da şöyle de diyebiliriz bitkilerin gen dizilimleri hayvanlara daha çok insanlara daha az benzer, ama tüm canlıların gen/DNA yapısı “temelde” aynıdır.)

SİTE DİZİNİNDEKİ 100. KONU
DNA’NIN DEĞİŞMESİYLE YENİ BİR CANLI TÜRÜNÜN OLUŞMASI
Günümüzde yaklaşık 1,5 milyon canlı türü vardır. 1 milyonu hayvanlar, 250 bini bitkiler, 100 bini mantarlar diyebiliriz. Bu canlıların hepsi aynı sistemdeki DNA’lardan oluşur. DNA, protein yapar. Tüm canlıların proteinleri değişmeksizin aynı 20 aminoasitten oluşur. Bu proteinler de canlıların vücudunu oluşturur. Bu durum bütün canlıların ortak atadan geldiğinin kanıtıdır. DNA ipliğinin üstünde 4 farklı harf vardır, bunlar AGGASGTGTTAS.. gibi farklı şekilde sıralanırlar. Bu harfler, elementlerden oluşur: bk. Görsel A. Farklı canlı türleri bu sıralamalarla / dizilimlerle oluşur. Dizilim az benziyorsa türler uzak akraba, çok benziyorsa yakın akraba olurlar. Bu gen dizilimlerinin %1’i yaklaşık 1 ile 10 milyon senede mutasyonla değişir ve bu değişim sürecinin başlangıcından itibaren yeni türler de oluşur, yani değişim %1’in altında olsa dahi yeni türler oluşabilir.[9] Bu mutasyon şöyle; DNA’daki genler protein kodlar, bazı proteinler değişikliği sever yani esnektir, bu proteini kodlayan gen zamanla değişir, olay bu![10] Her yıl yeni grip tiplerinin yani virüslerin oluşması ve bakterilerin antibiyotiklere direnç gösterip farklılaşması çok kısa sürede mutasyonla oluşan yeni türlere örnektir. Bunlar laboratuvar deneyleriyle kanıtlanmıştır. Tabii büyük / kompleks canlılarda bu süre onbinlerce/yüzbinlerce senedir. Bir de sözdegenler vardır. Bunlar işlevini kaybetmiş DNA’da taşınan fazlalık genleridir ve zamanla değişime uğrarlar. Yeni türün ortaya çıkışında etkilidirler.[9]
___________________
[9] Alberts, age., s. 17-20.
[10] Yeni bir tür oluşturacak mutasyonlar onbinlerce, yüzbinlerce senede -birikerek- meydana gelir. Mutasyonlar aslında genlerin yaptığı “hata”lardır: Bu hatalardan hangisi “yaşamaya daha elverişliyse veya diğer türlere oranla hayatta kalmaya daha yatkınsa/güçlüyse” bu gen/DNA kendini devam ettirir, diğer elverişsiz mutasyonlar ise yok olur gider: Daha fazlası için bk. Mehmet Öztürk, “Evrim Teorisi”, Haber Türk TV, Teke Tek Özel [TV Programı], 29 Ocak 2017, <https://youtu.be/nx2MdyrkcKY> ET: Ocak 2018. Uzun süre zarflarında bu hataların olması kaçınılmazdır. Mutasyonların sebeplerinin temelinde ise şu vardır: Elektromanyetik dalgalar genlerdeki atomlara/parçacıklara çarpıp bu hatalara sebebiyet verir yani elektron bağları kırılır/değişir ve moleküler bağlarda değişimler olur: Daha fazlası için bk. Çağrı Mert Bakırcı, “Evrim Mekanizmaları – 8: Mutasyonlar”, Evrim Ağacı, 31 Mayıs 2011, <https://evrimagaci.org/article/tr/evrim-mekanizmalari-8-mutasyonlar> ET: Ocak 2018.
[/one-third][clearfix]
ALBERTS Bruce, AYALA Francisco J. vd., “Bilim ve Yaratılışçılık: Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin Görüşü”, Çevirenler: Şevket Ruacan, Ümit Sayın, Aykut Kence vd., A.B.D. Ulusal Bilimler Akademisi, Bilim ve Yaratılışçılık Yürütme Komitesi, TÜBA: Türkiye Bilimler Akademisi Yayıncılık, 1999.
BAKIRCI Çağrı Mert, “İnsan ile Diğer Canlıların Genom Kıyaslaması ve Benzerlik Miktarları”, Evrim Ağacı, 25 Mayıs 2018, <https://evrimagaci.org/insan-ile-diger-canlilarin-genom-kiyaslamasi-ve-benzerlik-miktarlari-32> ET: 10 Haziran 2018 ve “Evrim Mekanizmaları – 8: Mutasyonlar”, 31 Mayıs 2011, <https://evrimagaci.org/article/tr/evrim-mekanizmalari-8-mutasyonlar> ET: Ocak 2018.
BRYSON Bill, “Hemen Her Şeyin Kısa Tarihi”, (Kitap özeti), Çevirmen: Handan Balkara, Boyner Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul 2004, <https://tr.scribd.com/document/342301796/Hemen-herşeyin-kısa-tarihi-bill-bryson-pdf> ET: Haziran 2018.
ÇADIROĞLU Alper, “Canlıların ve İnsanın Fosillerle Kronolojik Evrimi: Dünyanın Varlığından Günümüze Kadar”, Mutlak Bilim, Haziran 2018, <https://www.mutlakbilim.net/canlilarin-ve-insanin-fosillerle-kronolojik-evrimi-dunyanin-varligindan-gunumuze-kadar/> ET: Haziran 2018.
DAWKİNS Richard, “Gen Bencildir”, (Kitap özeti), Çevirmen: Asuman Ü. Müftüoğlu, TÜBİTAK Yayıncılık, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları 19, 1. Baskı, Ankara, Mayıs 1995, <http://www.ozetkitap.com/kitaplar/gen_bencildir.pdf> ET: Haziran 2018.
KONUK Muhsin, LİMAN R., “Amino Asitler”, <http://docplayer.biz.tr/4103074-Amino-asitler-amino-asitlerin-genel-yapisi.html> ET: Haziran 2018.
ÖZTÜRK Mehmet, “Evrim Teorisi”, Haber Türk TV, Teke Tek Özel [TV Programı], 29 Ocak 2017, <https://youtu.be/nx2MdyrkcKY> ET: Ocak 2018.
Bu sitede daha fazlası için: CANLILARIN VE İNSANIN FOSİLLERLE KRONOLOJİK EVRİMİ: DÜNYANIN VARLIĞINDAN GÜNÜMÜZE KADAR (8. Bölüm: 3 Alt Bölüm, 33 Konu) (Orijinal 2 video)
Hazırlayan: Alper ÇADIROĞLU
Son güncellendiği tarih: 18 Ağustos 2018