Konu 171: SÜMERLER; GÖKYÜZÜ, CENNET-CEHENNEM, AĞLAMA DUVARI VE NEVRUZ’UN KÖKENLERİ

 

Sümerlerde Göksellik önemlidir. Tanrılar yıldızlarla ilişkilidir. Yapılan tapınakların planları gökyüzü cisimlerinde gizlidir.[82] (Bu; Kur’an’da, her şeyin -her bilginin- yazıldığı kitap Levhi Mahvuz’la ilişkilendirilebilir).

Tevrat ve Kur’an’daki Benzerliği-Analizi

Tevrat: Mısır’dan Çıkış 24:12 Rab Musa’ya, “Dağa, yanıma gel” dedi, “Burada bekle, halkın öğrenmesi için üzerine yasalarla buyrukları yazdığım taş levhaları sana vereceğim.”

Kur’an: Neml 75 Gökte ve yerde gizli olan hiç bir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) olmasın.

Krallık tahtları ve taç, gökten inmektedir.[82] (Bu; İncil’de, Hz. İsa’nın Tahtı göktedir ile ilişkilendirilebilir.[83]) İnsan hayatlarının gerçek doğası gökyüzündedir. Bu durum Platon’un (MÖ 400’ler) İdealizmi’ni de doğurmuştur; İnsan, Tanrıların davranışlarının tekrarını yapan varlıklardır.[82]

İncil’deki Benzerliği-Analizi

İncil: Vahiy (Özet: 1:1 ve 2:8 İsa İzmir’deki kilisenin meleğine şunu diyor:) 2:10 “Çekmek üzere olduğun sıkıntılardan korkma! Bak, denenesiniz diye İblis içinizden bazılarını yakında zindana atacak. On gün sıkıntı çekeceksiniz. Ölüm pahasına da olsa sadık kal, sana yaşam tacını vereceğim.”

Bazı Tanrılar çekimser davransa da büyük Tanrılar, insanları Tufan’la yok etmeye karar verirler. Biri -büyük ihtimal Enki- bu bilgiyi, itaatkâr-dindar Kral Zisudra’ya söyler. O, gemi yapar, 7 gün sonra Tufan diner ve Güneş Tanrısı Utu’ya “secde”ye kapanır. An ve Enlil ona, “Ölümsüz Tanrı soluklarından” verip, onu Dilmun -cennet- ülkesine yerleştirir.[82] (Bu; Tevrat ve İncil’deki Tanrı’nın “Yaşam Soluğu” ile ve de Kur’an’daki Tanrı’nın ruhundan üflemesi ile ilişkilendirilebilir.[84])

Nanna (Ay, dişil), Utu (Güneş, eril) ve İnanna (Venüs ve Aşk, dişil) Tanrıları “Gökyüzü Üçlemesi” olarak karşımıza çıkar. İnanna, Akadlarda İştar sonrasında Fenikelilerde Astarte Tanrıçalarına dönüşmüştür. İnanna, “Tanrı Çoban Dumuzi” ile evlenir, sonra araları bozulur. Yeraltı Tanrısı olan ablası Eraşkigal’in egemenliğini almak için yerin altına iner. 7 Kapı’yı açtıkça giysileri soyulur ve onun karşısına çıplak yani güçleri arınmış olarak çıkar. İnanna yasak işlerle uğraşmak için Ölüler Diyarı’na -cehenneme- gitmişti. Eraşkigal ölüm bakışlarıyla İnanna’yı öldürür. Enlil, ona “hayat suyu-yiyeceği” taşıyan iki kurtarıcı yollar. Çivide asılı İnanna’yı canlandırırlar ve tam çıkarken yeraltının 7 Yargıcı “Anunakiler” onun yerine birisini bırakmasını isterler.[82] (Çivide asılı İnanna figürü, Hz. İsa’nın çivili çarmıhını anımsatır[85]). İnanna, Dumuzi’yi yollar lakin onun üzüntüsü Eraşkigal’i yumuşatır ve 6 ay Dumuzi diğer 6 ay onun kızkardeşi Geştinanna yeraltında tutulur. Akadlarda bu hikâye Tammuz ile İştar arasında geçer. Dünya’nın 6 ay sıcak 6 ay soğuk olması ile ilişkilendirilen bu hikâye olgusu; Dumuzi veya Tammuz (Marduk) Tanrısı, temmuz ayında yeraltına iner yani bitkilere, ekinlere sonbahar ve kış gelerek ürün alınmaz; 6 ay sonra yeraltından yerüstüne çıkan Tanrı doğaya ilkbaharı ve yazı yani bereketi getirir. Tammuz her yıl ölüp yeniden doğan dramatik genç bir Tanrı’ydı, ekinlere baharı da o getirirdi. Yeraltına indiğinde ağlanır, ağıtlar yakılırdı yukarı çıktığında şölenler yapılırdı. Günümüzde Musevilerin Ağlama Duvarı’nda ağlamaları, Hıdırellez ve Nevruz gibi baharın gelişini kutlayan bayramların kökeni bu hikâyedir. Türkiye’de baharın gelişiyle yapılan kutlamalarda ateşin  üstünden  atlanması  aslında  yeraltı  ateş cehenneminden kurtulmayı sembolize eder fakat çoğu insan bunu neden yaptığını bilmez![82]

Sümerlerde krallar Tanrılarla özdeştirilirlerdi yani Tanrıların özelliklerinden yararlanırlardı. Sonraki dönemlerde ve devletlerde bu ayrıcalık yavaş yavaş bütün insanları kapsayacak şekilde genişletildi. Bu sayede günümüz dinlerini kapsayacak bir olguya dönüşülmüş oldu. Yakın geçmişteki ve günümüzdeki liderler de öyle değil mi zaten!..

___________________
[82] Mircea Eliade, “Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi”, Cilt 1: Taş Devrinden Eleusis Mysteria’larına, Çeviri: Ali BERKTAY, Kabalcı Yayınevi, İstanbul 2003, s. 78-111.
[83] Bu sitede bk. İncil, Matta 23:22, Yahuda’nın Mektubu 8, Vahiy 4:2; 21:3-6, 22:12,13,20,21 (İncil’de çoğu yerde İsa ve Tanrı aynı kişi/varlık olarak lanse edilir veya betimlenir).
[84] bk. bu bölümde 155. ve 156. konular.
[85] Bu sitede bk. Pavlus’tan Koloseliler’e Mektup 1:20.

 

Ağlama Duvarı (Kudüs) | Sol: bibleplaces.com Sağ alt: Fotoğrafı çeken J. Nelson Kraybill | (Düzenleme: A. Çadıroğlu)

Tevrat, İncil ve Kur’an’daki Benzerliği-Analizi

Tevrat: Yaratılış (Özet: 37:33,34 Yakup, Yusuf’un kaybolduğunu öğrenince:) 37:35 … “Oğlumun yanına, ölüler diyarına yas tutarak gideceğim” diyerek oğlu için ağlamaya devam etti. 44:30-31 “ …babam onu görmeyince ölür. Çünkü onu yaşama bağlayan bu çocuktur. Biz kulların da acı içinde babamızın aksaçlı başını ölüler diyarına indiririz.”
Çölde Sayım 16:30 “…Rab yepyeni bir olay yaratırsa, yer yarılıp onları ve onlara ait olan her şeyi yutarsa, ölüler diyarına diri diri inerlerse, bu adamların Rab’be saygısızlık ettiklerini anlayacaksınız.”
Yasa’nın Tekrarı (Özet: 31:16-22 Rab’bin sözleri olup Rab’bin Musa’ya öğrettiği ezgide geçen bir kısım:) 32:22 “…öfkem ateş gibi tutuşup ölüler diyarının derinliklerine dek yanacak. …”

İncil: Matta 18:8 “Eğer elin ya da ayağın günah işlemene neden olursa, onu kesip at. Tek el, tek ayakla yaşama kavuşman, iki elle, iki ayakla sönmez ateşe atılmandan iyidir. 9 Eğer gözün günah işlemene neden olursa, onu çıkar at. Tek gözle yaşama kavuşman, iki gözle cehennem ateşine atılmandan iyidir.”
Luka 16:22 “Bir gün yoksul adam öldü, melekler onu alıp İbrahim’in yanına götürdüler. Sonra zengin adam da öldü ve gömüldü. 23 Ölüler diyarında ıstırap çeken zengin adam başını kaldırıp uzakta İbrahim’i ve onun yanında Lazar’ı gördü. 24 ‘Ey babamız İbrahim, acı bana!’ diye seslendi. ‘Lazar’ı gönder de parmağının ucunu suya batırıp dilimi serinletsin. Bu alevlerin içinde azap çekiyorum.’ “
Elçilerin İşleri (Özet: 2:14,15,30 Petrus, Davut hakkında konuşuyor:) 2:31 (Davut) Geleceği görerek Mesih’in ölümden dirilişine ilişkin şunları söyledi: ‘O, ölüler diyarına terk edilmedi, bedeni çürümedi.’
Petrus’un İkinci Mektubu 2:4 Tanrı günah işleyen melekleri esirgemedi; onları cehenneme atıp karanlıkta zincire vurdu*. Yargılanıncaya dek orada tutulacaklar. (“Karanlıkta zincire vurdu”: Bazı Grekçe elyazmalarında, “Karanlık mağaralara kapattı” diye geçer.)
Yahuda’nın Mektubu 6 Yetkilerinin sınırı içinde kalmayıp kendilerine ayrılan yeri terk etmiş olan melekleri (5 Rab), büyük yargı günü için çözülmez bağlarla bağlayarak karanlığa hapsetti.
Yahuda’nın Mektubu 13 … Onları sonsuza dek sürecek koyu karanlık bekliyor.
Vahiy (Özet: 1:1,2,3,10-13,17 İsa öldükten sonra İsa’dan vahiy alan Yuhanna, İsa’yı gördüğünde İsa şunu diyor:) 1:18 “Diri Olan Ben’im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.”
6:8 Bakınca soluk renkli bir at gördüm. Binicisinin adı Ölüm’dü. Ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. Bunlara kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla, yeryüzünün yabanıl hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi.
9:1 Beşinci melek borazanını çaldı. Gökten yere düşmüş bir yıldız gördüm. Dipsiz derinliklere açılan kuyunun anahtarı ona verildi. 2 Dipsiz derinliklerin kuyusunu açınca, kuyudan büyük bir ocağın dumanı gibi bir duman çıktı. Kuyunun dumanından güneş ve hava karardı.
20: 1 Sonra bir meleğin gökten indiğini gördüm. Elinde dipsiz derinliklerin anahtarı ve büyük bir zincir vardı. 2 Melek ejderhayı -İblis ya da Şeytan denen o eski yılanı- yakalayıp bin yıl için bağladı. 3 Bin yıl tamamlanıncaya dek ulusları bir daha saptırmasın diye onu dipsiz derinliklere attı, oraya kapayıp girişi mühürledi.
20: 13 Deniz kendisinde olan ölüleri, ölüm ve ölüler diyarı da kendilerinde olan ölüleri teslim ettiler. Her biri yaptıklarına göre yargılandı. 14 Ölüm ve ölüler diyarı ateş gölüne atıldı. İşte bu ateş gölü ikinci ölümdür. 15 Adı yaşam kitabına yazılmamış olanlar ateş gölüne atıldı.
2:10 Çekmek üzere olduğun sıkıntılardan korkma! Bak, denenesiniz diye İblis içinizden bazılarını yakında zindana atacak.
İbraniler’e Mektup 4:3 Biz inanmış olanlar huzur diyarına gireriz. Nitekim Tanrı (3:7 -ya da- Kutsal Ruh) şöyle demiştir: “Öfkelendiğimde ant içtiğim gibi, Onlar huzur diyarıma asla girmeyecekler.”

Kur’an: Enam 127 Onlar için Rableri katında barış yurdu vardır ve O, yapmakta oldukları dolayısıyla onların velisidir.
Fatır 35 ‘Ki O, bizi kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir yurda yerleştirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz…’
Al-i İmran 103 Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı.
İnsan 4 Doğrusu biz kafirlere zincirler, demir halkalar (tomruklar) ve çılgınca yanan bir ateş hazırladık.
Nazi’at 10 Derler ki: ‘Biz çukurda iken, gerçekten biz mi yeniden (diriltilip) döndürüleceğiz?’ 11 ‘Biz çürüyüp dağılmış kemikler olduğumuz zaman mı?’ 14 Bir de bakarsın ki, onlar yerin üstündedirler.

(Ek) Tevrat: Çölde Sayım 5:16 “Kâhin kadını öne çağırıp Rab’bin önünde durmasını sağlayacak. 5:17 Sonra, toprak bir kabın içine kutsal su koyacak. Konutun kurulu olduğu yerden biraz toprak alıp suya katacak. 5:21 Kâhin kadına lanet andı içirtip şöyle diyecek … 5:22 ‘Lanet getiren bu su karnına girince karnını şişirsin, kalçanı eritsin.’ “ …