Konu 212-218: Tevrat’tan Seçmeler

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 212. KONU
TEVRAT’IN TANRISI’NIN İNSAN GİBİ OLMASI

Yaratılış 32:24 Yakup arkada yalnız kaldı. Bir adam gün ağarıncaya kadar onunla güreşti. 32:25 Yakup’u yenemeyeceğini anlayınca, onun uyluk kemiğinin başına çarptı. Öyle ki, güreşirken Yakup’un uyluk kemiği çıktı. 32:26 Adam, “Bırak beni, gün ağarıyor” dedi. Yakup, “Beni kutsamadıkça seni bırakmam” diye yanıtladı. 32:27 Adam, “Adın ne?” diye sordu. “Yakup.” 32:28 Adam, “Artık sana Yakup değil, İsrail* denecek” dedi, “Çünkü Tanrı’yla, insanlarla güreşip yendin.” (“İsrail”: “Tanrı’yla güreşir” anlamına gelir.) 32:29 Yakup, “Lütfen adını söyler misin?” diye sordu. Ama adam, “Neden adımı soruyorsun?” dedi. Sonra Yakup’u kutsadı. 32:30 Yakup, “Tanrı’yla yüzyüze görüştüm, ama canım bağışlandı” diyerek oraya Peniel* adını verdi. (“Peniel”: “Tanrı’nın yüzü” anlamına gelir.) 32:31 Yakup Peniel’den ayrılırken güneş doğdu. Uyluğundan ötürü aksıyordu. 32:32 Bu nedenle İsrailliler bugün bile uyluk kemiğinin üzerindeki siniri yemezler. Çünkü Yakup’un uyluk kemiğinin başındaki sinire çarpılmıştı.
(Kısaltma: 3:6,10,20 Adem ve Havva,) 3:8 …günün serinliğinde bahçede yürüyen Rab Tanrı’nın sesini duydular. O’ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.

Mısır’dan Çıkış 3:6 “Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı’yım.” Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı’ya bakmaya korkuyordu.
24:9 Musa, Harun, Nadav, Avihu ve İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişi dağa çıkarak 24:10 İsrail’in Tanrısı’nı gördüler. Tanrı’nın ayakları altında lacivert taşını andıran bir döşeme vardı. Gök gibi duruydu.
31:18 Tanrı Sina Dağı’nda Musa’yla konuşmasını bitirince, üzerine eliyle antlaşma koşullarını yazdığı iki taş levhayı ona verdi.

Çölde Sayım 12:8 “Onunla bilmecelerle değil, Açıkça, yüzyüze konuşurum. O Rab’bin suretini görüyor. Öyleyse kulum Musa’yı yermekten korkmadınız mı?”
14:14 (13 Musa,) “… Ya Rab, bu halkın arasında olduğunu, onlarla yüz yüze görüştüğünü…”

Yasa’nın Tekrarı 34:10 O günden bu yana İsrail’de Musa gibi Rab’bin yüz yüze görüştüğü bir peygamber çıkmadı.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 213. KONU
TEVRAT’TA TEK TANRI MI VAR?

Yaratılış 11:5 Rab insanların yaptığı kentle kuleyi görmek için aşağıya indi. 11:7 “Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, birbirlerini anlamasınlar.”

Mısır’dan Çıkış 12:12 “O gece Mısır’dan geçeceğim. Hem insanların hem de hayvanların bütün ilk doğanlarını öldüreceğim. Mısır’ın bütün ilahlarını yargılayacağım. Ben Rab’bim.”
(Özet: 15:1 Musa ve İsrailliler Rab’be ezgi söylerken) 15:11 “Var mı senin gibisi ilahlar arasında. …”
(Kısaltma: 18:8-10 Musa’nın kayınbabası Yitro şunu dedi) 18:11 “Artık biliyorum ki, Rab bütün ilahlardan büyüktür. Çünkü onların gurur duyduğu şeylerin üstesinden geldi.”

Çölde Sayım (Kısaltma: 14:6,7 Yeşu ve Kalev şöyle dediler) 14:9 “Ancak Rab’be karşı gelmeyin. Orada yaşayan halktan korkmayın. Onları ekmek yer gibi yiyip bitireceğiz. Koruyucuları onları bırakıp gitti. Ama Rab bizimledir. Onlardan korkmayın!”
33:4 O sırada Mısırlılar Rab’bin yok ettiği ilk doğan çocuklarını gömüyorlardı; Rab onların ilahlarını yargılamıştı.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 214. KONU
TEVRAT’IN TANRISI SADECE İSRAİLLİLER’İN Mİ TANRISI?

Yaratılış (Kısaltma: 17:1,3,5 Tanrı/Rab, İbrahim’e şunları dedi) 17:7 “Antlaşmamı seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza dek sürdüreceğim. Senin, senden sonra da soyunun Tanrısı olacağım. 17:8 Bir yabancı olarak yaşadığın toprakları, bütün Kenan ülkesini sonsuza dek mülkünüz olmak üzere sana ve soyuna vereceğim. Onların Tanrısı olacağım.
17:19 Tanrı, (17 İbrahim’e) “…karın Sara sana bir oğul doğuracak, adını İshak koyacaksın” dedi, “Onunla ve soyuyla antlaşmamı sonsuza dek sürdüreceğim.”

Mısır’dan Çıkış (Kısaltma: 7:1,6 Rab, Musa’ya şöyle dedi) 7:4 “…halkım İsrail’i ordular halinde Mısır’dan çıkaracağım.
19:5 Şimdi sözümü dikkatle dinler, antlaşmama uyarsanız, bütün uluslar içinde öz halkım olursunuz. …
29:45 İsrailliler arasında yaşayacak, onların Tanrısı olacağım.”

Yasa’nın Tekrarı 5:1 Musa… şöyle dedi… 6:4 “Dinle, ey İsrail! Tanrımız Rab tek Rab’dir.
7:6 Siz Tanrınız Rab için kutsal bir halksınız. Tanrınız Rab, öz halkı olmanız içinyeryüzündeki bütün halkların arasından sizi seçti.
8:18 …bu serveti toplama yeteneğini size verenin Tanrınız Rab olduğunu anımsayın. Atalarınıza ant içerek yaptığı antlaşmayı sürdürmek amacıyla bugün de bunu yapıyor.”

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 215. KONU
TEVRAT HANGİ SÜRGÜNÜ ANLATIYOR (?)

Yasa’nın Tekrarı 29:2 Musa… şöyle dedi… 30:1 “Bütün bu olaylar -önünüze serdiğim kutsama ve lanetler- başınıza geldiğinde, Tanrınız Rab’bin sizi dağıttığı uluslar arasında bunları anımsayacaksınız. 30: 2 Bugün size ilettiğim buyruklar uyarınca siz ve çocuklarınız Tanrınız Rab’be döner, bütün yüreğinizle, bütün canınızla O’na uyarsanız, 30: 3 Tanrınız Rab size acıyacak, sizi sürgünden geri getirecek. Sizi dağıttığı ulusların arasından yeniden toplayacak.

Tevrat’ta durmadan “sürgün” kavramı geçiyor: Şimdi buna bakalım:

Hangi sürgün!.. (?)

  1. Sami-Asyalı melez bir grup olan Hiksoslar, MÖ 17. yy.da Aşağı Mısır’a sızarak burayı ele geçirdiler: Sonrasında MÖ 1.567’de buradan sürüldüler.
  2. MÖ 1.300’lerde Mısır firavunu Akhenaton Tek bir tanrıya “Aton”a inanıyordu: O bütün putları yasaklattı ve Tek Tanrı’nın dışında başka hiçbir tanrı yok dedi. Onun ölümünden sonra yerine geçen firavun Ai, Akhenaton gibi -tek tanrıcılığa- inananları (günümüzdeki) Mısır’dan İsrail’e kovdu/sürdü, onlar da oraya göç ettiler.
  3. Bronz Çağı’nda Filistin, Mısır’a bağlı bir eyaletti. Küçük bir azınlık olan Yahudi halkının -Mısır’a bağlı- iki kralı Jarobeam ve Rehabeam idi. Bu iki krala bağlı halk, MÖ 734-721 yılları arasında Asurlular’ca esir edildi ve Dicle Nehri kıyılarına sürüldü, bunlar bir halk olarak tarih sahnesine bir daha çıkmadılar. Bunlar tanınmış değillerdi ve kayıp “12 kabile” diye bir şeyleri de yoktu.
  4. Nabukadnazar MÖ 580’de bu halkın geri kalanını kralları Jojakim’le birlikte Babil topraklarında bir bölgeye yerleştirdi ve bunlar bir daha Filistin’e geri dönmediler.[69]

___________________
[69] Gürsan, age., s. 27, 45, 46, 55.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 216. KONU
TEVRAT’TAKİ BAYRAM(LAR) MARDUK BAYRAM(LAR)I MI?

Levililer 23:33 Rab Musa’ya şöyle dedi: 23:34 “İsrail halkına de ki, ‘Yedinci ayın on beşinci günü Çardak Bayramı başlar. (…) 23:36 Yedi gün Rab için yakılan sunu sunacaksınız. 23:37 “‘Kutsal toplantılar olarak ilan edeceğiniz Rab’bin bayramları bunlardır. (…) 23:39 “‘Yedinci ayın on beşinci günü, topraklarınızın ürünlerini devşirdiğiniz zaman Rab için yedi gün bayram yapacaksınız. Birinci ve sekizinci gün dinlenme günleri olacak. 23:40 İlk gün meyve ağaçlarının güzel meyvelerini, hurma dallarını, sık yapraklı ağaç dallarını, vadi kavaklarını toplayıp Tanrınız Rab’bin önünde yedi gün şenlik yapacaksınız. 23:41 Bunu her yıl yedi gün Rab’bin bayramı olarak kutlayacaksınız. Kuşaklar boyunca sürekli bir yasa olacak bu. Bayramı yedinci ay* kutlayacaksınız. (Yedinci ay: Eylül veya Ekim)

Bereket/Bitki Tanrısı Marduk’un ilkbahara doğru yeraltından yeryüzüne çıkmasıyla toprağa-bitkiye bereket gelir ve ürün verir. Bu bayram/kutlama Antik Mezopotamya inançlarında vardı: Görüşüme göre buradan Tevrat’a geçmiş olabilir. Tevrat’ta fazlaca bayram vardır. Kur’an’da bayram ve/veya bayram günleri diye bir şey geçmez: İbadetler herhangi bir zaman yapılabilir, kesin bir tarih verilmez. Müslümanlık’ta kutlanılan Ramazan (Şevval[70]) ve Kurban (Zilhicce[70]) Bayramları, görüşüme göre Tevrat’tan kalma bir gelenek olabilir. (1 yıl süresinin tam olarak takvime uygulanamaması sonucunda tarihteki tüm tarihler ve herkesin doğum günü tarihleri aslında yanlıştır. Bu son yüz yıl içinde doğanların doğum tarihlerine ∼13,5 gün eklemeleri lazım.[71])

Takvim: Müslümanlık’ta Hz. Muhammed’in -miladi 622 yılındaki hicreti- başlangış yılı / milat olarak ve muharrem ayının ilk günü de yıl başı olarak kabul edilir. Ramazan ve Kurban bayramlarının durmadan farklı mevsimlerde olmasının sebebi şudur: Miladi takvim Dünya’nın Güneş etrafında dönmesiyle, Hicri takvim ise Ay’ın Dünya etrafında dönmesiyle hesaplanır. Dünya Güneş’in etrafında bir tam turunu ∼365 gün 6 saatte tamamlarken, Ay Dünya etrafında 12 turunu ∼354 gün 8 saatte tamamlar. Bu yüzden 1 ay yılı, 1 güneş yılından ∼11 gün eksiktir. Buna bağlı olarak bayramların farklı mevsimlerde kutlanması yaklaşık her 33 yılda bir başa sarar ve aynı şekilde devam eder. Gerçek güneş yılı süresi ∼365,2422 gündür: Şu an kullanılan miladi takvimde ise bu süre ∼365,2425 gündür dolayısıyla her yıl ∼0,0003 gün artık gün olarak eklenir: Şu an miladi takvim ∼13,5 gün ileridir: Yani geçmişteki tüm tarihler ve herkesin doğum günü tarihi aslında yanlıştır. Tam yanılgısız -0 yanılgılı- bir takvim oluşturmak ise “imkansız”dır: Çünkü virgülden sonra rakamlar sonsuza gideceği için ve/veya durmadan ekleme-çıkarma yapılması gerektiği için hata en minimuma indirilse bile kesin bir takvim oluşturulamaz.[71]

___________________
[70] Nihad Yenmiş, “Arap Aleviliğinde Kutsal Günler ve Bayramlar“, Gazi Üniversitesi, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, Sayı: 54, 2010, <http://hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/view/1161/1150> Erişim: Nisan 2018, s. 308.
[71] Ali Necati Akgür, “Takvim”, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA), TDV İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM), 2010, <http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c39/c390320.pdf> Erişim: Nisan 2018, Cilt: 39, s. 487-489.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 217. KONU
KURBAN ve SUNU

Tevrat: Yaratılış 4:4 Habil de sürüsünde ilk doğan hayvanlardan bazılarını, özellikle de yağlarını getirdi. Rab Habil’i ve sunusunu kabul etti.

Mısır’dan Çıkış 13:3 Musa halka… 15 ‘Firavun bizi salıvermemekte diretince, Rab Mısır’da insanların ve hayvanların bütün ilk doğanlarını öldürdü. İşte bunun için hayvanların ilk doğan erkek yavrularını Rab’be kurban ediyoruz. İlk doğan erkek çocuklarımızın bedelini ise bir hayvanla ödüyoruz.’
(Kısaltma: 12:1,2 RAB, Musa’yla Harun’a şöyle dedi) 12:11 “Eti şöyle yemelisiniz: Beliniz kuşanmış, çarıklarınız ayağınızda, değneğiniz elinizde olmalı. Eti çabuk yemelisiniz. Bu Rab’bin Fısıh kurbanıdır.
29:33 Atanıp kutsal kılınmaları için günahları bağışlatan bu sunuları yalnız onlar (29:31 Harun’la oğulları) yiyebilir. Yabancı biri yiyemez, çünkü bu sunular kutsaldır.
29:18 Sonra koçun tümünü sunağın üzerinde yak. Bu Rab’be sunulan yakmalık sunu, Rab’bi hoşnut eden koku, O’nun için yakılan sunudur.
29:28 İsrailliler bunları sürekli Harun’la oğullarının payına ayıracak. Bu, İsrailliler’in Rab’be sunduğu esenlik kurbanlarından biridir.
29:36 Günah bağışlatmak için günah sunusu olarak her gün bir boğa sunacaksın.
29:40 Kuzuyla birlikte dörtte bir hin* sıkma zeytinyağıyla yoğrulmuş onda bir efa* ince un ve dökmelik sunu olarak dörtte bir hin şarap sunacaksınız. (“Dörtte bir hin”: ~1 lt | “Onda bir efa”: ~1.3 kg)
35:5-7 Aranızda armağanlar toplayıp Rab’be sunacaksınız. İstekli olan herkes Rab’be altın, gümüş, tunç; lacivert, mor, kırmızı iplik; ince keten, keçi kılı, deri, kırmızı boyalı koç derisi, akasya ağacı armağan etsin.

Levililer 17:11 …canlılara yaşam veren kandır. Ben onu size sunakta kendinizi günahtan bağışlatmanız için verdim. Kan yaşam karşılığı günah bağışlatır.
27:28 İster insan, ister hayvan, ister aileden kalma tarla olsun, Rab’be koşulsuz adanan hiç bir şey satılmayacak ve geri alınmayacaktır. Çünkü Rab’be koşulsuz adanan her şey Rab için çok kutsaldır.
27:29 Rab’be koşulsuz adanan insan para karşılığında kurtarılamayacak, kesinlikle öldürülecektir.
27:30 İster toprağın ürünü, ister ağacın meyvesi olsun, toprakta yetişen her şeyin ondalığı Rab’be aittir. Rab için kutsaldır.

Çölde Sayım 18:29 Aldığınız bütün armağanlardan Rab için bir armağan ayıracaksınız; hepsinin en iyisini, en kutsalını ayıracaksınız.
18:32 En iyisini sunarsanız, bu konuda günah işlememiş olursunuz. Ölmemek için İsrailliler’in sunduğu kutsal sunuları kirletmeyeceksiniz.”

İncil: İbraniler’e Mektup 9:19 Musa, Kutsal Yasa’nın her buyruğunu bütün halka bildirdikten sonra su, al yapağı, mercanköşkotu ile danaların ve tekelerin kanını alıp hem kitabın hem de bütün halkın üzerine serpti.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 218. KONU
LEVHALAR, AHİT SANDIĞI, TANRININ EVİ/ÇADIRI, KABE PERDESİ

Tevrat: Mısır’dan Çıkış (Özet: 15:1 Musa ve İsrailliler Rab’be ezgi söylerken) 15:13 “Öncülük edeceksin sevginle kurtardığın halka, Kutsal konutunun yolunu göstereceksin gücünle onlara.”
24:12 Rab Musa’ya, “Dağa, yanıma gel” dedi, “Burada bekle, halkın öğrenmesi için üzerine yasalarla buyrukları yazdığım taş levhaları sana vereceğim.
25:16 Antlaşmanın taş levhalarını sana vereceğim. Onları sandığın içine koy.
(Özet: 25:1,2,8,9 ve 26:1,12 RAB, İsrailliler’in arasında yaşayacağı kutsal olan Tanrı’nın Evi’ni / Konutu’nu / Çadırı’nı Musa’ya yaptırırken Musa’ya şunları söylüyor) 26:31 Lacivert, mor, kırmızı iplikle özenle dokunmuş ince ketenden bir perde yap; üzerini Keruvlar’la ustaca süsle. 32 Dört gümüş taban üstünde duran akasya ağacından altın kaplı dört direk üzerine as. Çengelleri altın olacak. 33 Perdeyi kopçaların altına asıp Levha Sandığı’nı perdenin arkasına koy. Perde Kutsal Yer’le En Kutsal Yer’i birbirinden ayıracak.

Çölde Sayım 1:48 RAB Musa’ya… 50 “Levililer’i Levha Sandığı’nın bulunduğu konuttan, eşyalardan ve konuta ait her şeyden sorumlu kıl. Konutu ve bütün eşyalarını onlar taşısın; konutun bakımını onlar yapsın, çevresinde ordugah kursun. 51 Konut taşınırken onu Levililer toplayacak; konaklanacağı zaman da onlar kuracak. Levililer dışında konuta yaklaşan ölüm cezasına çarptırılacak.”

Yasa’nın Tekrarı 5:1 Musa… (26:13 Rab’be) şöyle dedi… 26:15 “Kutsal konutundangöklerden aşağıya bak! Halkın İsrail’i ve atalarımıza içtiğin ant uyarınca bize verdiğin ülkeyi, süt ve bal akan ülkeyi kutsa.”

İncil: Elçilerin İşleri 7:44 “Çölde atalarımızın Tanıklık Çadırı* vardı. Musa bunu, kendisiyle konuşan Tanrı’nın buyurduğu gibi, gördüğü örneğe göre yapmıştı. (“Tanıklık Çadırı”: İsrailliler’in, Buluşma Çadırı diye de bilinen taşınabilir tapınağı. Tanrı’nın Musa aracılığıyla halkına verdiği, On Buyruk’un yazıldığı taş levhalar bu çadırda bulunurdu.) 45 … Çadır Davut’un zamanına dek kaldı. 46 Tanrı’nın beğenisini kazanmış olan Davut, Yakup’un Tanrısı için bir konut yapmaya izin istedi. 47 Oysa Tanrı için bir ev yapan Süleyman oldu.”

İbraniler’e Mektup 9:1 İlk antlaşmanın tapınma kuralları ve dünyasal tapınağı vardı. 2 Bir çadır kurulmuştu. Kutsal Yer denen birinci bölmede kandillik, masa ve adak ekmekleri bulunurdu. 3 İkinci perdenin arkasında En Kutsal Yer denen bir bölme vardı. 4 Altın buhur sunağıyla her yanı altınla kaplanmış Antlaşma Sandığı buradaydı. Sandığın içinde altından yapılmış man testisi, Harun’un filizlenmiş değneği ve antlaşma levhaları vardı. 5 Sandığın üstünde Bağışlanma Kapağı’nı* gölgeleyen yüce Keruvlar* dururdu. Ama şimdi bunların ayrıntılarına giremeyiz. 6 Her şey böyle düzenlendikten sonra kâhinler her zaman çadırın ilk bölmesine girer, tapınma görevlerini yerine getirirler. 7 Ama iç bölmeye yılda bir kez yalnız başkâhin girebilir. Üstelik kendisi için ve halkın bilmeden işlediği suçlar için sunacağı kurban kanı olmaksızın giremez. (“Bağışlanma Kapağı”: Tanrı’nın öfkesinin yatıştırıldığı, halkının günahlarının bağışlanıp Tanrı’yla barıştırıldığı özel yeri ifade ediyordu. | “Yüce Keruvlar”: Tanrı’nın yüceliğiyle birlikte görünen göksel varlıklar.)

Kur’an: Kehf 57 Kendisine Rabbinin ayetleri öğütle hatırlatıldığı zaman, sırt çeviren ve ellerinin önden gönderdikleri (amelleri)ni unutandan daha zalim kimdir? Biz gerçekten, kalpleri üzerine onu kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen onları hidayete çağırsan bile, onlar sonsuza kadar asla hidayet bulamazlar.