BEYİN ve BİLİNÇ (11. Bölüm: 8 Konu) (Orijinal 1 Video)

BEYİN ve BİLİNÇ
(11. Bölüm: 8 Konu) (Orijinal 1 Video)

 

İÇİNDEKİLER

1- Sağ ve Sol Beyin Özellikleri
2- Bizi Bilinç Değil Bilinçaltı Yönetir
3- Evrensel Bilinç ve Düşünce Üzerine
4- İnsanın Bilinçaltı ve Evrensel Bilinçaltı: “Düşüncelerimiz Boşa Gitmiyor”
5- Dejavu Neden Olur?
6- Zeka Kapasitemiz Hakkında ve Beynimizin %5’ini Değil %100’ünü Kullanırız
7- Aklımıza Takılan Sorunlardan Nasıl Kurtuluruz?
8- Beyin Hakkında 4 Uzmanın Söyledikleri
Kaynakça

 


 

[one-third-first]

SİTE DİZİNİNDEKİ 110. KONU
SAĞ VE SOL BEYİN ÖZELLİKLERİ

Sol Beyin Özellikleri ve Üstünlükleri: Mantık yürütmeyi severler. Duygularla değil mantıkla hareket ederler. Matematikleri gelişmiştir. Matematik sevilir. Sınıflandırma ve bölümlemeye önem verilir. Titizlik ve detaycılık hâkimdir. Analitik düşünmeyi severler. Konuşmaları iyidir, dil iyi kullanılır, ikna ve hitabet gücü etkilidir. Bütünü değil, parçayı görürler. Sistemli ve disiplinli çalışırlar, kuralcıdırlar. Objektiftirler (kişiden kişiye değişmeyen değerler). Somut kavramlara önem verilir.

Sağ Beyin Özellikleri ve Üstünlükleri: Duygusaldırlar ve duygulara önem verirler. Sanat ve sanatsal etkinlikler sevilir. Sanatsal becerileri gelişmiştir. Estetiklik ve fiziki görünüm önemlidir. Yeni şeyler üretmeyi severler. Resim, mimari ve geometri özellikleri gelişmiştir. Yazarlık kabiliyetleri gelişmiştir. Müziğe ilgi duyulur, müzik kulakları etkileyicidir, müzik aleti çalabilirler. Parçaları değil, bütünü görürler. Boyutları iyi algılarlar. Sezgileri ve içgüdüleri kuvvetlidir. Koku ve tat gibi duyuları gelişmiştir. Subjektiftirler (kişiden kişiye değişen değerler). Soyut kavramlara önem verilir.

Beynin sol ve sağ yarım küreleri sinir lifleri ile birbirine bağlıdır, birinin yaptığından diğerinin anında haberi olur. Yüksek zekâlı kişilerde sağ ve sol beyinler arasındaki iletişim mükemmeldir. Bu iletişimi geliştiremeyen insanlar hangi taraf baskın ise o özellikleri ile yaşamayı sürdürür. Kadın beyninde konuşma fonksiyonları, erkeklere oranla sol-sağ beyin olarak daha simetridir. Bu yüzden kadınlarda konuşma özelliği erkeklere oranla daha baskındır. Yeni doğmuş bir insanda beynin sağ tarafı sol tarafından erken gelişmektedir.[1]

___________________
[1] T. Kate, S. Gauri, “Left Brain vs. Right Brain”, Diffen.com, 4 Haziran 2018, <https://www.diffen.com/difference/Left_Brain_vs_Right_Brain> ET: 11 Haziran 2018. Sadrettin Pençe, “Serebral Lateralizasyon”, Van Tıp Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 3, Temmuz 2000, <https://www.journalagent.com/vtd/pdfs/VTD_7_3_120_125.pdf> ET: Ekim 2013, s. 120-125. Tony Buzan, Michael J. Gelb, “Beyninizin hangi tarafını kullanıyorsunuz?”, Management Centre Türkiye (MCT) Şirketi – Kemal İslamoğlu, 2009, <http://www.kigem.com/beyninizin-hangi-tarafini-kullaniyorsunuz.html> ET: Ekim 2013. Mehmet Yavuz, “Sağ ve Sol Beyin Meslek Belirleyici”, REEM Nöropsikiyatri, 2 Kasım 2013, <http://www.reemnp.com/sag-ve-sol-beyin-meslek-belirleyici> ET: Mart 2017. Mehmet Yavuz, “Sağ Beyin mi, Sol Beyin mi?”, REEM Nöropsikiyatri, 3 Mayıs 2013, <http://www.reemnp.com/sag-beyin-mi-sol-beyin-mi> ET: Mart 2017.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 111. KONU
BİZİ BİLİNÇ DEĞİL BİLİNÇALTI YÖNETİR

Hayatta; yaptıklarımızın, verdiğimiz kararlarımızın ve düşüncelerimizin neredeyse tamamını bilincimiz yapmaz, bilinçaltımız yapar. “Aklıma bir şey geldi!” dediğimizde aslında o an aklımıza gelmemiştir, beynimiz bu düşünceyi günlerce veya yıllarca düşünüp kurguladıktan sonra sonuçlandırmıştır. Bilincimiz, bilinçaltımızdaki olup bitenleri anlayamaz, anlamak için kurcaladığında da beynimizin düzenli çalışması bozulur. Araba kullanırken, bisiklet sürerken, piyano-gitar çalarken, yolda yürürken vs. bunların hepsini bilinçsizce yaparız. Yürürken ayaklarım kaç derece açı yapıyor, piyano çalarken bundan sonra hangi notalı tuşa basacağım diye bilincimizle düşünürsek bu işleri yapamaz hale geliriz. Bu durumu hayatta yaptığımız her şeye uygularsak aslında işi yapanın bilinçaltı ya da bilinçdışı olduğunu anlarız. Öğrenmenin sadece ilk aşamasında bilinç devreye girer, bundan sonra her şeyi bilinçaltı yönetir. İnsanlar karşı cinsten eş seçerken, kendi kokularına hiç benzemeyen bireyleri daha çok tercih etmektedirler, bu da bilinçaltına bir örnektir. Evlilikte bireylerin beyin ve vücut sistemleri ilk 4 yıl içinde “aşk” ile dolu olarak zirvede gezer. Daha sonra inişe geçer. Bu her insanda var olmakla beraber genetiksel bir durumdur. Dünyadaki boşanmaların çoğu da 4 yıldan sonra olmaktadır. Yani aşkın ömrü bilimsel olarak 4 yıldır. İnsanların davranışlarını ve kişiliklerini hem genetik hem de çevre belirlemektedir. Birinin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Saf olarak özgür irade yoktur. Her şey birbiriyle etkileşerek oluşur.[2]

___________________
[2] David M. Eagleman, “İncognito: Beynin Gizli Hayatı”, [Kitap Özeti], Çeviri: Zeynep Arık TOZAN, Domingo Yayıncılık, İstanbul 2013, Özeti Hazırlayan: Halit YILDIRIM, 2013,<http://www.ozetkitap.com/kitaplar/beynin_gizli_hayati.pdf> ET: Kasım 2015, s. 1-13. 

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 112. KONU
EVRENSEL BİLİNÇ VE DÜŞÜNCE ÜZERİNE

Emerson “Tarih” adlı kitabında; “Tüm insanlar ortak bir bilince sahiptir.” Düşünce önceliği, insan özgürlüğüne eşittir. Bir insan, Einstein’ın ya da Fatih Sultan Mehmed’in düşüncelerini anlayabilir, hissedebilir. Evrensel bilinci anlayabilmiş insanlar ya da onu fark etmiş kişiler, olmuş veya olacak her şeye katılmış demektir. Tek ve egemen vasıta budur. Her birey “Evrensel Zekanın” bedenlenmiş halidir, der.

Herkes düşünce deryasında yaşar. Beyin ve Düşünce farklı şeylerdir. Beyin düşüncenin aracıdır. Bir radyo kanalı, ses dalgalarından birisini alarak yayın yapar. Beyin de düşünce denizinden bulduklarını çıkarır. Düşünce evrenseldir ve her yerde bulunur. Kişiye ait değildir. Düşünmek; düşünceyi kendi algılamamız ölçüsünde kullanmaktır. Düşünce, beyinde veya uzayda değildir. Zaman ve Uzay kavramları insana aittir, onun seçtiği iki noktaya dayanır. Uzayın ölçülebilirliği görecelidir, düşünce evrenseldir ve sınırsızdır. Beyin hücrelerinin sayısının düşüncede hiçbir rolü yoktur, düşünce insanın beynine hapsedilemez, hiçbir şey düşünceyi kuşatamaz. Önemli olan, düşünceyi nasıl kullandığımızdır. Evrensel Depo’dan fikirler almak için bilincini açan bir kişi, açmayan bir profesörden daha iyi bir düşünürdür. Tüm insanlık ortak bilince sahiptir; bu evrenin Yaratıcı Bilincidir. Buna Emerson “Ruh Üstü”, İsa “Baba”, Brunton “Üst Ben”, Sorokin “Bilinçüstü” diyor. Hinduizm “Nirvana veya Brahma”, Museviler “Yahve” veya diğer Tanrı isimleri bu arayışın sonucu olabilir. Kimileri de “Süper Bilinç” ya da “Tanrı” olarak yorumlamışlardır.[3]

___________________
[3] Jack Ensign Addington, “%100 Düşünce Gücü: Psikojenez Yolu”, Çeviren: Birol ÇETİNKAYA, Akaşa Yayınları, İstanbul 2000, s. 43, 46-48.

 

Acaba yapay zekalı robotlar gelecekte bizler gibi bir bilince ve/veya daha üstüne sahip olabilecekler mi?

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 113. KONU
İNSANIN BİLİNÇALTI VE EVRENSEL BİLİNÇALTI: “DÜŞÜNCELERİMİZ BOŞA GİTMİYOR”

Bilinç, düşünceyi farkında olarak kullanmamızdır. Bilinçaltı ise farkında olmadan -otomatik- yaptığımız şeylerdir.[4] Örneğin; yemek yemek, yürümek, günlük işler vb. yani durmadan yapılan şeyler artık bilinçaltı olmuştur. İlk defa yaptığımız bir şeyde veya gördüğümüz bir şeyde bilinç devreye girer. Bilinçaltı, düşündüğümüz ve dikkat etmeden geçiştirerek düşünmediğimiz şeyleri bile depolar ve gerektiğinde ortaya çıkarır.[5] Hayatta yaptıklarımızın %90’ı bilinçaltıdır. Düşüncede %10’luk küçük bir bölümü bilinçli olarak yaparız. Bilincin kullanımı, Evrensel Bilinci kullanmak demektir. Bilinç farkında olduğumuz zaman işler. Düşüncenin bilinçaltı kullanımı 24 saat sürer. Bilinçaltı beden fonksiyonlarını da yerine getirir; sindirim, dolaşım vb. Bilinçaltı, gerek vücudumuzun iç yönetimi gerek dış yönetim olsun, bunları [/one-third-first][one-third]kusursuzca yerine getirir. Bilinç ve Bilinçaltının kökeni, Evrensel Bilinçte yatar. O, hayatın en küçük birimleri atomlarda bile iş başındadır. R. Collier, “Yüksek Potansiyelin Yasası” adlı kitabında; “Evrenin Yaratıcı Güç’ü sizin vasıtanızla iş görüyor. İstediklerinizi düşünün. O zaman bu düşüncelerin gerçekleşmesi için gereken her şeyi kendinize çekersiniz” demektedir.

Hayata ve insanlara direnmek, nefret etmek, suçlamak ve stres oluşturmak çok tehlikelidir. Kitabın bu kısmı önemli aynen aktarıyorum; “Bilinçaltını temizlemekten daha önemli bir şey yoktur. Bilinçaltını anlayarak kullanmak, öğrenebileceğimiz en önemli şeydir. Evrensel Bilinçaltı öylesine akıllıdır, her şeyi bilendir ve o kadar duyarlıdır ki her talebimize karşılık verir; her isteğimizi yerine getirir. Ona ilettiğimiz her düşünceyi ya da öneriyi tatbik eder.” Yani düşündüklerin döner dolaşır sana gelir, seni etkiler. Öyle ki boş yere düşünmessin, her düşüncen veya yaptıkların önemlidir ve onlar boş yere değildir.[4]

___________________
[4] Addington, age., s. 44, 48, 49.
[5] Yağmur Küçükbezirci, “Bilinçaltı Mesaj Gönderme Teknikleri ve Bilinçaltı Mesajların Topluma Etkileri”, Turkish Studies, Cilt: 8, Sayı: 9, Ankara, Yaz 2013, <http://www.yagmurkucukbezirci.com/file/835638720_111Kucukbezirci_Yagmur-1879-1894.pdf> ET: Şubat 2018, s. 1879, 1883.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 114. KONU
DEJAVU NEDEN OLUR?

Beynin yorgunluk veya başka sebeplerden dolayı; ses, görüntü gibi herhangi bir girdiyi, giriş anı sırasında algılayamamasından kaynaklanabilir. Beyin bu girdiyi algıladığında kişi, bu olayı daha önce, yaşadığı hissine kapılabilir. Ayrıca, beynin sağ lobu ile sol lobunun milisaniyeden daha küçük bir zaman farkı ile çalışmasından da, kaynaklanabilir. Bir taraf diğer taraftan önce algıladığı için, geç algılayan taraf, bu olayın daha önce yaşanmış olduğu duygusuna kapılır. Bu durum sinir aksonlarındaki küçük bir sapmadan kaynaklanır. Diğer bir görüş de, beynin üstün özellik gösterip az sonra olacak geleceği o andan hemen önce düşünmesi ile alakalıdır. Jamaisvu: Dejavunun tersidir. Kişinin, Daha önce gördüğü veya yaşadığı bir durumu, sanki daha önce hiç görmemiş veya yaşamamış gibi hissettiği bir bellek yanılmasıdır.[6]

___________________
[6] “Déjà vu”, Wikipedia, L’enciclopedia libera, <https://it.wikipedia.org/wiki/Déjà_vu> ET: 2016.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 115. KONU
ZEKA KAPASİTEMİZ HAKKINDA VE BEYNİMİZİN %5’İNİ DEĞİL %100’ÜNÜ KULLANIRIZ

Başta şunu söyleyeyim, beynimizin %100’ünü kullanırız. Yok %3’ünü yok %6’sını yok %10’unu kullanırız diye söylenen halk arasındaki tabirler yanlıştır.[7] Hatta kimileri %100’ünü kullanabilseydik; uçardık bile demektedir :] Şimdi devam. Bu yazı yazarın yorumudur.

Bilimsel Bilgilerle Zamanda Kısa Bir Yolculuk: Biraz geniş düşünürsek; ilk başlarda bilim veya insanlar tek olarak dünyayı kabul ederdi. Yeni doğmuş veya normal bir balığın “sadece deniz var” demesi gibi… Sonra yıldızların dünyanın etrafında döndüğünü düşündü ve dünyayı merkeze koydu. Sonra anladı ki güneşin etrafında dönüyoruz (Saniyede 30 km[8]). Piyasaya güneşte çıktı. Sonra galaksimizin olduğunu öğrendik, sonra da güneş sisteminin galaksinin etrafında döndüğünü anladık (Saniyede 220 km[9]). Ve milyarlarca (bilinen +200 milyar x 100 milyar[9]) yıldız keşfettik, sonra anladık ki bizden başka bir sürü galaksi varmış ve bunların toplamına evren dedik. Peki bizim evrenimizden çok uzaklarda veya dışında vb. gözlemleyemediğimiz başka evrenler[10], başka big bangler neden olmasın, ve buralarda enerji-madde-zaman dışında kuantum sonucu kaostan oluşmuş başka sistemler (yasalar) neden olmasın -veya kuantuma bile benzemeyen farklı yasalar veya durumiyatlar, bambaşka sistemler; paralel evrenler, çoklu evrenler, 1. 2. ve 3. tip evrenler, multi universe, m-teorisi – string sicim teorisi[11] kapsamındaki evrenler-, bir ihtimal var veya çok olası. Bildiğimiz gibi, evrenin toplam enerjisi 0’dır[9]. Madde geçmişten geleceğe, antimadde gelecekten geçmişe hareket ediyor ise[9], big bang ile oluşan ilk ışıklar hala evrenin sonlarında evreni genişletiyor ise… Yanı sıra karanlık enerji evreni genişletmektedir, ki ayrıca ilk ışıklar -evrenin ucunda- balon evrende döngüye girebilir…

Her Şeyi Bilmek?: Daha evrenin %95’ini bilmezken[9] -karanlık enerji – karanlık madde; belli ölçüde çözümlenmiş olsa da tam değil[11]-, beyin kıvrımlarımız “az” olup nörolojik bağlantılarımız “az” iken ve beyinde sağ sol hemisferlerimiz arası sinir ağları “az” iken ve/veya nöronlarımız az iken -ki hayvanlara göre akıllı olmamızın sebebi biraz daha fazla ön beynimizin gelişmiş olmasıdır-[12]. Bu kısıtlılıklara bağlı olarak; bilmediğimiz şeylerin olabileceğini sezmek kadar tabii bir şey olmasa gerek. Bununla birlikte, bilimi “asla” küçümsememek gerek; şu an bilim birçok şeyi -veya fazlaca şeyi; fizik yasalarını, kimya, biyoloji, kozmoloji, uzay bilimi kavramlarını- çözümlemiştir.

Unutmamak gerekir ki; çok eskilerde insanın beyni gelişmemişti, şu an az biraz gelişmiş durumda[12], ileride daha çok gelişecektir. 2 milyon yıllık insanlık tarihinde; alet yapımı, konuşabilme, yazma, bilim buluşları, bilimin ilerlemesi, bilgilenme, okuyup öğrenme vb. durumların etkisiyle; bu ilerleyen tarihsel süreçte insan beyni -nöron sayısının artması ve nörolojik bağların çoğalması ile- gelişmeye devam etmiştir[12] ve gelecekte de devam edecektir.[13]

___________________
[7] Daha fazlası için Sinan Canan, Serkan Karaismailoğlu, “Beynin İşleyişi“, Haber Türk TV, Öteki Gündem [TV Programı], 20 Mayıs 2013, <https://youtu.be/QWFv67vGHz0> ET: Şubat 2018. Oytun Erbaş, “Otizm olmasaydı, bilim olmazdı (Beyninizin yüzde kaçını kullanıyorsunuz?)”, [Röportaj], NTV, Röportajı yapan: Tülay Karabağ, 6 Mart 2017, <https://www.ntv.com.tr/saglik/otizm-olmasaydi-bilim-olmazdi-beyninizin-yuzde-kacini-kullaniyorsunuz,2IU3DH2tQkyB4qXbtpxURw> ET: Şubat 2018. Muzaffer Kaşer, “Beynimizin yüzde kaçını kullanıyoruz?”, NTV, 22 Mayıs 2013, <https://www.ntv.com.tr/saglik/beynimizin-yuzde-kacini-kullaniyoruz,QgJAcszAmU-bmzMnF6lq3w> ET: Şubat 2018.
[8] Daha fazlası için Matt Williams, “Earth’s orbit around the sun“, Phys.Org (universetoday.com), 24 Kasım 2014, <https://phys.org/news/2014-11-earth-orbit-sun.html> ET: Şubat 2018.
[9] Detaylar için bu sitedeki yazıma bk.
[10] Detaylar için bu sitedeki yazıma bk.
[11] Detaylar için bu sitedeki yazıma bk.
[12] Detaylar için bu sitedeki yazıma bk.
[13] Bu yazı yazarın yorumu olup bilgiler için 7-12 arası dipnotlara bakınız.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 116. KONU
AKLIMIZA TAKILAN SORUNLARDAN NASIL KURTULURUZ?

Aklımıza gelen fikirleri suçlamamalıyız, onları sevmeliyiz, onlarla oynamalıyız. A. Osborn’un “Uygulumalı İmgeleme” adlı kitabında şunlar söyleniyor; gelen fikirler olduğu gibi kabul edilmelidir, doğru olan budur. Bu fikirler üzerine yapılacak “eleştiriyi ertelemenin” en doğru şey olacağını dile getiriyor. Yani fikirleri eleştirmemek gerekiyor, deniliyor. Eleştirilen fikirler çıkmaz sokaklara girmektedir. Gruplardaki kişilerin serbestçe fikirlerini söylemeleri lazımdır. Bu fikirlerle eğlenilmemeli ve onlar eleştirilmemelidir. Grup veya bireyin kendi fikirleri -kendi düşünceleri- aynen bu kurala tabidir. Suçlamak, düşünce akışını sekteye uğratır; bu kanıtlanmış bir gerçektir. Düşüncelerimizi eleme yapacağımız zaman zaten sonradan kendiliğinden gelecektir.

Sizi yoran veya sıkan bir düşünce geldiğinde, bunu düşünmemeye çalışın başka bir şeyle uğraşın. Zaten o an beyniniz bu sorunu çözemez. Bu anı atlattıktan sonra, beyin her şeyi siz farkında olmadan otomatik olarak düşündüğü gibi bunu da bir yerde düşünür. Ve bir an gelir ki, sorunların çözümü için düşünce akışı o kadar hızlı olur ki, hangisini çözeceğinizi bile şaşırabilirsiniz. Yapılan araştırmalar [/one-third][one-third]şunu göstermiştir; uyku öncesi aklımızı meşgul eden bir sorunu çözmeye çalışmayıp uyuyup sabah kalktığımızda, sorunun kendiliğinden çözülmüş olduğudur. Ayrıca unuttuğumuz isimler, sabah aklımıza gelmektedir. Akıl, uykuda gece boyunca adeta kendini yeniler ve ertesi sabaha bilince sunulmak üzere bitirilmiş bir sonuç vermektedir. Fikirler genellikle uyanmak üzereyken ya da gece uyumadan önce gelmektedir. Bu anlarda beyin fikir bombardımanına tutulur. Bu anlar, sorunların çözülebileceği en güzel anlardır.[14]

___________________
[14] Addington, age., s. 70, 71.

 

SİTE DİZİNİNDEKİ 116.1 KONU
BEYİN HAKKINDA 4 UZMANIN SÖYLEDİKLERİ (EK)

“Beyin Hakkında 4 Uzmanın Söyledikleri” adlı konuda yazanların aynısını hazırladığım videoyu izlemek isterseniz buyurun. (Süre: 7:29)

Kimin hangi sözü söylediği bilgisi -söyleyen kişinin adının ilk harfi olarak- cümlenin sonunda üst simge şeklinde belirtilmiştir: (S) Prof. Dr. Sinan Canan, fizyoloji Uzm. (O) Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş, Fizyoloji Uzm. (Y) Dr. Yalçın Güzelhan, Psikiyatrist. (M) Mümin Sekman, Kişisel Gelişim Uzm.

Beynin %10’u değil %100’ü çalışır.s Kapasite olarak beyni neredeyse hiç kullanmıyoruz.s Beyin bilgisayar gibidir: Her tarafına elektrik gider ama bir şey kayıt edildiğinde sadece bir bölümü çalışır.s Avcılık, ev/barınak vs. yapma beynin esas uzmanlık alanıdır: Dışarıda bu ve benzeri her şey hazır olduğundan bunalımlar ortaya çıkar.s Modern medeniyet, eğitim, iş hayatı vs. bunlar beynimize uygun değildir.s Bizler kaotik sorunlara çözmeye daha yatkınız. İnsan türü oluştuğundan bu yana hareket etmiştir. Değişik/yenilenen stratejiler oluşturmalıyız, hazıra konmamalıyız.s Şehir yaşamı bize uygun değildir.s

Başlarda memeli yavruları gibiyiz: 10 yaşından sonra ön beyin -sosyal kurallar, ahlak vb.- gelişmeye başlar.s Bizi biz yapan ön beyin için – doğal olmayan / dar olan- okul ve okul sıraları hiç iyi değildir.s Eğitim sistemi komple hatalıdır.s Eğitim sistemi insan beynine göre dizayn edilmiş değildir.s Duygusal / Sezgisel / İçgüdüsel düşünmek, Sistematik / Mantıksal / Analitiksel düşünmekten daha iyidir.m Bir insanın beyninden günde ortalama 70.000 düşünce geçer.m Sizden daha akıllı insanlarla zaman geçirmek daha iyidir.m Monotonluk beynin ölümüdür. Her zaman yeni bir şeyler yapmak gerekir.m Beyin hiçbir şey yapmazken ve düşünmezken en fazla çalışır.o Aşkın ömrü 1.5 yıldır.s Beyin olumlu/mutlu olmaya endekslidir.y Limbik: Beynin merkezidir. Cinsellik, yemek, saldırganlık burayla alakalıdır.o Beynin Ön Lobu/Tarafı/Alın: Ahlak, kişilik, davranış, entellektüellik ile alakalıdır.o Limbik içgüdülerdir, limbiğin dışı ise bizi biz yapandır.y Beyin sürekli değişir.y

Bir bebeğin beyninde saniyede 1.8 milyon bağlantı oluşur. Bu yüzden onunla durmadan konuşmalı ve ona öğretmelidir.s Kafaya çarpan şiddetli bir şey sinir hasarına neden olur. Bir siniri fazla kullanmak da bununla aynıdır.o Herkesin gördüğü farklı olabilir. Mesela kırmızı rengi herkes farklı görüyor olabilir. Bunun sebebi de herkesin beyninin farklı olmasıdır.s Yemek ve cinsel mesajlar insanları çok kolay yönlendirebilir. Açık yönlendirme gizliden -subliminal, 25. kare vs.den- daha etkilidir.s İnsana elektromanyetik dalga göndermek onun karar verme mekanizmasını bozabilir. Ama insan “git şunu öldür”ü yaptırtmak imkansıza yakındır.s Limbik: Beynin merkezidir, en iç ve ortada küçük bir yapıdır. Hayvani/vahşi olan limbiği önlemek için ön beyne eğitimin verilmesi gerekir.o Yaptığınız işle / odaklandığınız alanla, algınız o yönde artar.s Çoşma/Korku anlarında akıl için zaman yavaşlar.s Tekrarlama beyni geliştirir.s Bir davranışa alışmak için onu 21 gün tekrar etmek yeterlidir.s Beyin bağlantıları; süre, ısrar ve tekrar olmak koşuluyla her yaşta değişir.s Çocuk, anne-babanın yaptıklarını gelecekte kendisi de yapar.o

Psikopatlığa meyilli insanlar vardır, bu genetiktir. Kalpleri yavaş atar. Beynin amigdalası çalışmadığından bunlar suç işler. Suç işleme bir beyin bozukluğudur.o Beyin bağlantıları her insanda farklıdır. Her insan farklı alanlarda birbirinden daha iyidir.o Toplumun bir şeye razı olması sağlanabilir. İnsana az az; veri, görüntü vs. verilirse insana o yönde sebat ettirilebilir.s İlaç semptom bastırır, tedavi etmez.s Bir kişiye bir grup tarafından sürekli aynı düşünce empoze edilirse o insan canlı bomba bile olabilir.y İnsan kendi gibi olanı takip eder, izler.s İnsan yüzüne bakmak beyni çalıştırır.s Kanıtlanabilir olmayan vaatler, daha çok ikna eder.m İnsan hatırlanmak ister, bu genetiğinde vardır.s

İntiharın sonuçlanması, erkeklerde kadınlara oranla daha yüksektir.o Testesteron, erkeği sinirli hale getirir. Testesteron ne kadar yüksekse “gaz gelme / gerilme, güdülenme” de daha kolay olur.o Bir yerde farklı görüşler fazla ise o yer iyidir.s Beyin hücresi olan nöronların arası kadında daha uzaktır.o Kızlar vücutsal ve beyinsel olarak erkeklerden daha önce olgunlaşır.o Kadında beyin bağlantısı daha fazladır: Düşünme ve konuşma da daha fazladır: Konuşma merkezi daha büyüktür.o Kadın yuvacı/toplayıcıdır. Erkek avcı/yakala-getircidir.o Kadınlar unutmaz.o Kadın, cinayetleri daha profesyonelce yapar.o Erkek “3 boyut”ta daha iyidir.o Gelecek yılların teknolojisi beyinle ilgili olacaktır.s Kadında cinsellik / doğurganlık yükseldiğinde, dudakları ve yanakları kırmızı olur: Bu yüzden ruj, allık vb. sürülür. Fakat kozmetik doğallığı engeller.s Göz bebeği büyümesi algıyı kendine çektirir.s Kadınlar espri sever ve maddiyat ister.s Dişi seçicidir: Kokuyla kendisinden en uzak akrabayı seçer. Akraba çekici gelmez. Bu sayede doku-uyum sağlanır ve sağlıklı çocuk olur.s İnsanın amacı, genleri diğer nesile aktarmaktır.s

Beyin kimyası değişirse beyin de değişir.o İlaçla insan geçici şizofren olabilir.o Çeşitli otlardan yapılan LCD, DMT gibi ilaçları alan insanlar, göğe yükseldiklerini bile söylemişlerdir.o Zihin/Akıl: Tüm nöron bağlantılarıdır.o Elektrikle / manyetik alanla düşünce değiştirilebilir.o Kitlesel insan kontrolü -reklam vs. ile- çok kolaydır. Tek ise imkansıza yakın zordur.s 6 şey -unsur- bellekte tutulabilir.s Marketlerdeki çok ürün ön beyni bozar.s Sağ kulak arkası bölgeye, 100 km öteden veri gönderilerek zihin kontrolü yapılabilir.o İnternet aracılığıyla, 2 hayvan ne düşündüğünü birbirine aktarmıştır. İnsanda bunun yapımı yasaktır ama insanda da yapılmıştır.o Tekrar etmek o davranışı kolaylaştırır.s Şu anın farkındalığında -zihnin farkındalığında- olmak önemlidir. Bu insana zihin kontrolü işlemez.s Zihnin geleceğe/geçmişe gitmesi önemli değil, şu anda olması önemlidir.s Gerçeklik algısı, çoğunluğun baskısı ile toplumsal alanda kaybolabilir.m Gözlemek, gözlediğini düşünmek, niyet etmek, baktığını düşünmek bile parçacığın -elektron, proton vs.nin- hareketini değiştirir. Dua-beddua bu olsa gerek.o. Bu makroya etki etmez.s. Parçacık izlendiğini bilir.o. Bu şekilde insan beynine etki olabilir. Nörün arası bağda parçacık sıçraması gibi…o Ak / berrak / özgün düşünce ile insanın istediği olur.o Bulutlu / kapalı / kışın depresyon artar.y Düşünerek beyin değişir.s[15]

___________________
[15] Sinan Canan, Oytun Erbaş, Yalçın Güzelhan, Mümin Sekman, “Beyin”, CNN Türk, Bazı Şeyler [TV Programı], 8 Mayıs 2016, <https://www.izlesene.com/video/bazi-seyler-8-pazar-mayis-2016/9320851> ET: 9 Mayıs 2016. (Bu ∼3 saatlik programın en önemli yerlerinin özetidir.)

[/one-third][clearfix]

 


 

KAYNAKÇA

ADDINGTON Jack Ensign, “%100 Düşünce Gücü: Psikojenez Yolu”, Çeviren: Birol ÇETİNKAYA, Akaşa Yayınları, İstanbul 2000.

BUZAN Tony, GELB Michael J., “Beyninizin hangi tarafını kullanıyorsunuz?”, Management Centre Türkiye (MCT) Şirketi – Kemal İslamoğlu, 2009, <http://www.kigem.com/beyninizin-hangi-tarafini-kullaniyorsunuz.html> ET: Ekim 2013.

CANAN Sinan, KARAİSMAİLOĞLU Serkan, “Beynin İşleyişi“, Haber Türk TV, Öteki Gündem [TV Programı], 20 Mayıs 2013, <https://youtu.be/QWFv67vGHz0> ET: Şubat 2018.

Contributori di Wikipedia, “Déjà vu”, Wikipedia, L’enciclopedia libera, <https://it.wikipedia.org/wiki/Déjà_vu> ET: 2016.

ÇADIROĞLU Alper, Mutlak Bilim, <https://www.mutlakbilim.net/> ET: Haziran 2018. (bk. dipnotlar 9-12)

EAGLEMAN David M., “İncognito: Beynin Gizli Hayatı”, [Kitap Özeti], Çeviri: Zeynep Arık TOZAN, Domingo Yayıncılık, İstanbul 2013, Özeti Hazırlayan: Halit YILDIRIM, 2013, ss. 1-13, <http://www.ozetkitap.com/kitaplar/beynin_gizli_hayati.pdf> ET: Kasım 2015.

ERBAŞ Oytun, “Otizm olmasaydı, bilim olmazdı (Beyninizin yüzde kaçını kullanıyorsunuz?)”, [Röportaj], NTV, Röportajı yapan: Tülay Karabağ, 6 Mart 2017, <https://www.ntv.com.tr/saglik/otizm-olmasaydi-bilim-olmazdi-beyninizin-yuzde-kacini-kullaniyorsunuz,2IU3DH2tQkyB4qXbtpxURw> ET: Şubat 2018.

KAŞER Muzaffer, “Beynimizin yüzde kaçını kullanıyoruz?”, NTV, 22 Mayıs 2013, <https://www.ntv.com.tr/saglik/beynimizin-yuzde-kacini-kullaniyoruz,QgJAcszAmU-bmzMnF6lq3w> ET: Şubat 2018.

KATE T., GAURİ S., “Left Brain vs. Right Brain”, Diffen.com, 4 Haziran 2018, <https://www.diffen.com/difference/Left_Brain_vs_Right_Brain> ET: 11 Haziran 2018.

KÜÇÜKBEZİRCİ Yağmur, “Bilinçaltı Mesaj Gönderme Teknikleri ve Bilinçaltı Mesajların Topluma Etkileri”, Turkish Studies, Cilt: 8, Sayı: 9, Ankara, Yaz 2013, ss. 1879-1894, <http://www.yagmurkucukbezirci.com/file/835638720_111Kucukbezirci_Yagmur-1879-1894.pdf> ET: Şubat 2018.

PENÇE Sadrettin, “Serebral Lateralizasyon”, Van Tıp Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 3, Temmuz 2000, ss. 120-125, <https://www.journalagent.com/vtd/pdfs/VTD_7_3_120_125.pdf> ET: Ekim 2013.

SEKMAN Mümin, ERBAŞ Oytun, CANAN Sinan, GÜZELHAN Yalçın, “Beyin”, CNN Türk, Bazı Şeyler [TV Programı], 8 Mayıs 2016, <https://www.izlesene.com/video/bazi-seyler-8-pazar-mayis-2016/9320851> ET: 9 Mayıs 2016.

WILLIAMS Matt, “Earth’s orbit around the sun“, Phys.Org (universetoday.com), 24 Kasım 2014, <https://phys.org/news/2014-11-earth-orbit-sun.html> ET: Şubat 2018.

YAVUZ Mehmet, “Sağ ve Sol Beyin Meslek Belirleyici”, REEM Nöropsikiyatri, 2 Kasım 2013, <http://www.reemnp.com/sag-ve-sol-beyin-meslek-belirleyici> ET: Mart 2017. YAVUZ Mehmet, “Sağ Beyin mi, Sol Beyin mi?”, REEM Nöropsikiyatri, 3 Mayıs 2013, <http://www.reemnp.com/sag-beyin-mi-sol-beyin-mi> ET: Mart 2017.

 

Bu sitede daha fazlası için: PARAPSİKOLOJİ (12. Bölüm: 7 Konu)

Hazırlayan: Alper ÇADIROĞLU
Son güncellendiği tarih: 20 Ağustos 2018