Konu 121: PREKOGNİSYON / ÖNSEZİ: ZAMANDA ALGILAMA, GELECEĞİ GÖRME

 

Abraham Lincoln, 1860 ABD Başkanlık oylamasından önce, aynaya baktığında, kendisinden iki tane görmüştür. Lincoln bunu, hayatını yazan W. H. Lamon’a şöyle aktardı: ikinci görüntüm geleceğe dairdi, ben ileride ikinci kez başkanlığa seçileceğim ama görev sürem bitmeden öleceğim, demişti. Bu da doğru çıktı. Geleceği bilme-hissetme, zihnin gelecekle bağlı olması yani zihnin zamanda esnek ve yayılmış olmasıdır. Esnek zihin gelecekte de dolaşabilir, der, beyin uzmanı Prof. Sinan Canan. Bu esnek zihin, şu an yaptıklarınızı etkileyebilir. Hatta sinir sisteminizi de etkileyebilir.

Zamanda algılama istemli veya istemsiz hissedildiğinde şunlar meydana gelir:

1. Göz bebeği büyür.
2. Beyin dalgalarında değişiklik olur.
3. Ter bezi aktivitesi artar.
4. Kalp atışının artması veya azalması.
5. Eller ve ayaklarda solma olur.

Geleceğin, insanın sinir sistemi üzerine etkisi deneyinde: insanlara 5 saniye arayla sakinlik içeren doğa resimleri veya şiddet içeren resimler gösteriliyor. (Bilgisayar rastgele resim seçiyor.) Sakin resim gelmeden önce, deneklerin elektrodermal aktivitesi değişmezken; Şiddet resmi gelmeden önce deneklerin elektrodermal aktivitesi –kalp atış hızı- artmaktadır. Bu, bize, geleceği sezmenin/hissetmenin sinir sistemimizi etkilediğini gösterir. Gelecekteki duygusal durumun, önceden harekete geçmesidir. Denekler, gelecek resimleri şuursuzca fark ederler. Sonuçta önsezi, şuursuz bir süreçtir. (Yüzlerce denekle yapılan deneyler bunu kanıtlamıştır.)

4 kartlı bir oyunda, iki kart “kötü” ve para kaybettiriyor, diğer ikisi “iyi” ve para kazandırıyor. Beyin hasarlı ve beyni normal insanlarla oynanan bu oyun sonucunda, insanlar –denekler- aynı tepkileri vermiştir. Kötü kart gelmeden önce her denekte kalp atış hızı yükselmiştir. Bu da demek olur ki, önsezi beyinsel bir iş değildir, psişik bir olgudur. Beyin hasarlı insanların da aynı tepkiyi vermesi, psişik olgunun beyin dışı gerçekleştiğini göstermektedir.[5]

___________________
[5] Radin, age., s. 162-182.