Konu 120: TELEPATİ VE DURU GÖRÜ DENEYLERİ

 

Ganzfeld Telepati Deneyleri: Telepati yöntemlerinden birisi Ganzfeld deneyleridir. Gönderici bir resim veya videoyu, alıcıya, düşünerek gönderir. Alıcı daha önce görmediği bu şeyi tahmin etmeye çalışır. Örnekler, Charles Honorton ve meslektaşlarının yaptıkları deneylerdir.

Hedef: Salvador Dali’nin meşhur Çarmıhtaki İsa tablosu. Alıcının izlenimleri: …rehberler düşünüyorum, ruhsal rehberler gibi, bana yolu gösteriyorlar ve kralın bulunduğu bir salona getiriyorlar. Sanki… burası cennet gibi. Kral da Hz. İsa gibi biri. Kadın. Şimdi cennetin içinde takla atıyorum.. Derin düşüncelerdeyim… Aztekler, Güneş Tanrısı… Yüce rahip… Korku… Mezarlar. Kadın. Dua merasimi… Cenaze… Karanlık. Ölüm… Ruhlar… On Emir. Hz. Musa… Hedef: The Lathe of Heaven (Cennetin Tezgahı) adlı filmden, atları gösteren bir video klip. Alıcının izlenimleri: Sanki atlıkarıncada gibiyim. Atlıkarıncadaki atlar, bir sirk… Hedef: Asma bir köprünün sallanıp yıkılmasının video klibi. Alıcının izlenimleri: … bir şey, dikey bir nesne bükülüyor ya da sallanıyor, köprü rüzgarda yalpalıyor. Bu, dikey değil yatay… Bir köprü, orta kısmı açılıyor.

Bu deneyler bir-iki laboratuvara dayanmıyor, sekiz ayrı laboratuvarda da gerçekleşmiştir. Şans olasılığı on binde birdir ve deney sonuçları telepatinin -aracısız zihinler arası bilgi aktarımının- gerçekten de olduğunu göstermiştir. Rüyada algılama, kart deneyleri, ganzfeld deneyleri vb. tüm telepati deneylerinde güven aralığı %95 olarak hesaplanmıştır. Yani, bir durumu az veya çok bilme olasılığıdır bu oran. 2.000’i aşkın yapılan bilimsel telepati deneyleri bize bunu söyler.

Uzaktan Algılama – Duru Görü: SRI (Stanford Araştırma Enstitüsü) ve SAIC (Bilim Uygulamaları Uluslararası Ortaklığı) 1970 ve 1994 yılları arasında ABD’de faaliyet göstermiştir. ABD Hükümeti tarafından kurulmuştur. Stanford Üniversitesi ile işbirliği yapılmıştır. NASA, CIA ve ABD Savunma İstihbaratı tarafından, 20 milyon dolarlık fonla desteklenmiştir. SRI ve SAIC’in amacı: durugörü –uzaktan algıma- sayesinde hükümet adına istihbarat toplamaktı. Bunu da başarıyla yaptı. Bu kurumlarda üniversite öğretim üyeleri -daha çok fizikçiler-, hükümet görevlileri ve parapsikolojik güce sahip kişiler görev aldı. Bu kurumlar, 1994’te sona erdi. Fakat bu gibi kurumların varlığı gizli olarak devam ediyor olabilir.

Bu kurumların yaptıkları başarılardan örnek verelim. Uzak görücüye “ABD’de bir yerde bir teknik cihaz” bilgisinden başka bir şey söylenmedi ve onun bunu tarif etmesi istendi. Gerçek hedef, yüksek enerjili bir mikrodalga jeneratörüydü. Görücü, bunu bilmeden fonksiyonu, ortalama büyüklüğü, kasası ve hatta “otuz derece ışın uzaklaştırıcısı” dâhil olmak üzere, mikrodalga jeneratörüne çok benzer bir nesneyi tarif edip şeklini çizdi. Yine görücüye, sadece, ABD’de enlem ve boylam koordinatları verilen bir yeri, görücüden tarif etmesi istenildi. Bu yer Virginia’da bulunan gizlenmiş bir tesisti. Görücü, tesisin içini doğru bir şekilde tarif edip kilitli dosya kabinlerinin içindeki dosyalarda yazılı gizli kodları bile doğru bir biçimde anlamayı başardı. Bir gazete muhabiri, bunun doğruluğunu teyit etmek için bu yere gitti ancak boş bir yamaç gördü. Sonradan anlaşıldı ki, tesis, o noktanın altında gizlenmiş olarak bulunuyordu.

Parapsikolojik fenomenler her insanda az veya çok bulunur. Önemli olan bunu geliştirebilmektir. Bunu geliştirmiş insanlar; geleceği görebilme, zihinler arası düşünce alışverişleri, zihin madde etkileşimleri, kaşık bükme, önsezi, sezgisel kuvvetler gibi parapsikolojik fenomenleri daha kolay ve tutarlı bir şekilde başarıyla gerçekleştirebilmektedirler.[4]

___________________
[4] Radin, age., s. 111-134.